
Hayvanlar Alemi
2 Ocak 2014 Perşembe
Çakal hakkında ansiklopedik bilgi
Yaşadığı yerler: Güney Doğu Avrupa, Güney Asya ile Kuzey Afrika’nın bozkırları. Özellikleri: Gececi bir hayvan.Sürü hâlinde dolaşır ve ulur. Kuş ve kemiricileri avlayarak geçinir. Leş ve meyve de yer. Bâzan kümes hayvanlarına da saldırır. Ömrü: 10-15 yıl. Çeşitleri: Siyah sırtlı, gri, yanları çizgili, kırmızı çakal en iyi bilinenleridir.Köpek cinsinden, ürkek ve vahşî bir hayvan. Kürkü kirli sarı, bâzı çeşitlerinin sırt ve arka kısmı gri ve siyah, karın kısmı beyazımtraktır. Postu ile kurda, geniş tüylü kuyruğu ile tilkiye benzer.Yerden yüksekliği 40, boyu 60, kuyruğu 30 santimetredir. Avrupa, Asya ve Afrika’nın açık bozkırlarında sürüler hâlinde gece avlanır. Nâdir olarak ormanlarda görülür. Kuş, sürüngen ve kemirici memelileri avladığı gibi, aslan ve kaplan gibi yırtıcı hayvanların av artıkları ile de beslenir. İnsana saldırmaz. Sırtlan gibi leş yediği ve fâre, sıçan gibi kemiricileri yok ettiğinden faydalı bir hayvandır. Çok aç kaldığı zamanlar köylere sokularak kümes hayvanlarını yağmaladığından insanlar tarafından sevilmez. Fazla derin olmayan mezarlardan ölüleri çıkarıp yedikleri de olur. Tabiat ve mizaç olarak sırtlana benzer. Gündüzleri toprak inlerinde, mağara ve ağaç kovuklarında gizlenir. Güneşin batışı ile faaliyete geçer. Tepelerin zirvesinde kaba eti üstüne oturarak ürkütücü ve hüzünlü ulumasıyle tanınır.
Dişi, ilkbaharda çiftleşir. 2 ay (60-65 gün) kadar sonra 4-9 yavru doğurur. Yavruların bakımına erkek de yardımcı olur. Geceleri âile, grup hâlinde avlanmaya çıkar. Bâzan 50-60 başlık gruplar hâlinde de avlanırlar. Çakalın en büyük düşmanı insandır.
30 Aralık 2013 Pazartesi
Kelebekler
Kelebek, böceklerin, pul kanatlılar veya kelebekler (Lepidoptera) takımının kanatlı fertlerine verilen genel ad. 150.000 kadar türü bilinmektedir.
Vücutları kiremit dizilişi şeklinde renkli gözle zor görüle bilen pullarla örtülüdür. Pullar, uçları yassılaşarak genişlemiş kıllardır. Ufak sarsıntılarda koparlar. İki çift olan kanatlarının büyüklüğü türlere göre değişir. Pek az türde ve bazı türlerin dişilerinde kanat bulunmaz. Emici tipteki ağız parçaları hortum şeklindedir. Kullanılmadığı zamanlar bu hortum başın alt tarafında helezon biçiminde kıvrılır. Balözü emerler. Çiçeklerin balözünün tadını ayaklarıyla alırlar. Tat alma cisimcikleri ayaklarına yerleşmiştir. Ayaklarıyla çiçeğin suyunu kontrol ederler. Beğendikleri takdirde kıvrılı duran hortumlarını uzatarak emerler.
Ağız organları, yalnız çiçek tozu (polen) ile geçinen "Micropterygidae" kelebek familyasında çiğneyicidir. Tüylü başlarında büyükçe iki petek göz ve çoğunda iki nokta (osel) göz bulunur.
Kelebekler faaliyet durumlarına göre gece ve gündüz kelebekleri olarak iki gruba ayrılırlar.Gece kelebekleri kalın ve ağır vücutlarıyla alaca karanlıkta veya gece uçarlar. İnce kıl gibi olan antenlerinin ucu sivridir. Bazı türlerde antenlerde birer dizi tüy bulunduğundan tarak görünümündedirler. Genellikle renkleri mattır. Hızlı uçucudurlar.Bu uçucular diğer kelebeklere göre daha hızlı uçarlar fakat daha az uçarlar. Tehlike anında sürüden ayrılarak farklı yönlere kaçışırlar ve tehlike bittiğinde tekrar toplanırlar.
Gündüz kelebekleri gece istirahat edip, gündüz uçarlar. İnce ve hafif vücutludurlar. Anten uçları topuzludur. Kanatları gâyet güzel renk ve desenlerle süslüdür. Uçuşları yavaştır. Bir yere konduklarında kanatlarını yukarıya dik tutarlar. Gece kelebekleri ise dinlenme hâlinde kanatlarını çatı gibi gövdelerinin üzerine kapatırlar veya tamâmen açık bırakırlar. Bu kâideler bütün kelebekler için geçerli değildir. Meselâ; Skiperler pervâne olmadığı halde antenleri incedir. Vücutları kalın ve renkleri mattır. Gündüz uçarlar. Çoğunlukla pervanelerle karıştırılırlar.
Gece kelebeklerinin işitme ve koku alma duyuları da çok hassastır. Bazı türlerin erkekleri, 5 km uzaktaki dişinin kokusunu alabilirler. Gündüz kelebeklerinin duyargaları (anten) çıplak olduğundan bu hassaslıktan mahrumdurlar.
Kelebeklerde çoğalma yumurta ile olur. Kelebek yumurtaları yarım küre, küre, silindir ve iğ şeklindedir. Dişileri yumurtalarını tek tek veya gruplar halinde ağaç kabukları veya yapraklar üzerine yapıştırarak bırakırlar. Bazıları da üst üste yapıştırarak kuleler meydana getirir. Bazıları yumurtaların üzerini vücutlarından kopardıkları kıllarla bir kürk gibi kapatırlar. Kışı geçirmek zorunda kalan yumurtalar “Korion” denen sert bir kabukla örtülüdür. Yumurtadan çıkan larvalara “tırtıl” adı verilir. Kışı genellikle tamamen gelişmiş olarak yumurta kabuğu içinde geçirir. İlkbaharda her yer yeşermeye başlayınca kabuğunu yırtarak besin aramaya çıkar. Dişi kelebekler yumurtlarken özellikle tırtılların beslendiği bitki türlerinin üzerine veya yakınına yumurtalarını bırakırlar.
Tırtıllarda üç çift göz ve 2-5 çift karın bacağı bulunur. Ağız parçaları ısırıcı çiğneyicidir. Alt dudağa dökülen ipek salgı bezleri vardır. Oburca beslenen tırtıllar, 4-5 defa deri değiştirirler. Normal iriliğe ulaşınca ipek salgısı ile kendilerine koza örerler.
Koza içinde erginin şekillendiği pupa durumuna geçer. Bir müddet sonra pupa kabuğunu yırtar ve kozadan genç ergin yeni kelebek ortaya çıkar. Fakat hemen uçamaz. Kanatlarındaki damarların kanla dolması ve kuruyarak güçlenmesi için birkaç saat beklemesi gerekir. Bazı erginlerin ömrü 24 saat, bir kısmının 1-2 aydır. Hayatları birkaç mevsim sürenler kış uykusuna yatar veya daha sıcak bölgelere göç ederler. Bunlar yüzlerce kilometrelik yolu uçabilecek güçtedir. İngiltere’de yaygın bir tür, havalar soğumaya başlayınca Kuzey Afrika’ya göç eder. Kuşların aksine kelebeklerin göçü tek yönlüdür. Amerika’da yaşayan bir çeşidin dışında hiçbiri geri dönmez.
Bazı kelebekler zehirlidir. Bunlar çok yavaş uçar ve göz kamaştırıcı parlak renklere sahiptir. Bu renkler düşmalarına karşı bir ikaz işaretidir. Böcekçil hayvanlar bunları yemekten çekinirler. Bazı kelebekler de, sahte kafa işaretleri, kanatlarındaki göz işaretleriyle ve antene benzeyen kuyruk uzantılarıyla düşmanlarını şaşırtarak kendilerini korurlar. Bu işaretlere aldanan avcı hayvanlar, kelebeklerin öldürücü olmayan kısmına saldırır. Yırtık kanatlı bir kelebek hayatını sürdürebilir. Birçokları da kondukları yerlerde tamamen kamufle olabilirler. Kuru yaprak görünümündeki bazı kelebekleri kondukları yerden ayırdedebilmek çok zordur.Ayrıca çiçekteki bizim çıplak gözle göremediğimiz bir ışık vardır. Bu ışık sayesinde kelebekler çiçeği görür.
Gündüz kelebekleri
8 Kasım 2013 Cuma
Tilki
Tilki hakkında ansiklopedik bilgi
Tilki Familyası: Köpekgiller (Canidae). Yaşadığı yerler: Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'da. Amerika kıtasında yaşayan türleri de vardır. Özellikleri: Kulakları sivri ve büyük, kuyruğu uzun, zeka ve hilesiyle Ünlü etçil bir hayvan. Ömrü: 15-20 yıl.Üreme mevsimlerinde farklı cinsler biraraya gelirler.
Çok zeki ve kurnaz hayvanlardır. Kolay kolay
7 Kasım 2013 Perşembe
AYILAR
Ayı
Ayı (Alm. Bär (m), Fr. Ours, İng. Bear.), Familyası: Ayıgiller (Ursidae). Yaşadığı Yerler: Antarktika, Avustralya ve Orta Afrika’dan başka her yerde yaşar. Özellikleri: 120-270 cm uzunlukta, 50-800 kg ağırlıkta olanları vardır. Ömrü: 35-50 sene. Çeşitleri: Kara, Boz, Suriye, Malaya, Gözlüklü, Korkunç (Grizzly), Dudaklı, Tibet, Kutup ayısı meşhurlarıdır.ANSİKLOPEDİ
Bütün tabanları üstüne basarak yürüyen, iri gövdeli, etçil, memeli bir hayvan. Semiz ve yuvarlak vücudu,
Temkinli ve ihtiyatlı bir hayvandır. Oldukça da cesurdur.
İncelemeler ayının avını sıkarak öldürmediğini, daha çok ön pençe darbesi ve dişleriyle öldürdüğünü göstermektedir. Yaratılış itibariyle inzivaya çekilmeyi seven bir hayvandır. Toplu halde yaşamayı sevmez. Ormanlarda bir ağaç kovuğu veya mağaralarda bir in bulursa derhal orasını kendine yurt edinir. Kışın, inine çekilerek haftalarca ve yalnız başına günlerini orada geçirir. Ayı gerçek manada bir
Dişi ayı, yedi aylık bir hamilelikten sonra, kışlık ininde ve genellikle ocak ayında ikiz doğurur. Bazan üç-beş yavru doğurduğu da olur. Doğan yavrular şaşılacak kadar küçük (180-350 gr), tüysüz ve gözleri kapalıdır. Uzun süre korunmaya ve bakıma muhtaçtırlar. Gözleri dört hafta sonra açılır, dört aylıkken anneleri ile gezmeye ve yaşamak için gerekli işleri öğrenmeye başlarlar. Altı aylıkken yavrularda ısırma isteği başgösterir. Anne ayı ikinci kışı da yavruları ile beraber geçirir. Onları en iyi şekilde yetiştirir, bazan sırtında taşır, onlarla oynar. Eğer yavrularına yaklaşan olursa, korkunç ve yırtıcı bir canavar olur.
Amerika’da yaşayan korkunç ayı ve aç kutup ayısının dışında diğer bütün ayılar çekingen ve uysaldır. Rahatsız edilmedikçe insana pek saldırmazlar. Bununla beraber yanlarına yaklaşmamalıdır. Amerikan serbest milli parklarında arabalarını terk ederek bu hayvanlara yaklaşanların bazan hayatlarını kaybettikleri görülmüştür.
Ayılar genellikle yağı ve postu için avlanırlar. Ayı avı son derece tehlikelidir. Yaralı ayı bir kaplandan daha yırtıcı ve korkunç olur. Postu her ne kadar kaba ise de sıcaklığı sebebiyle çok makbuldur.
Sincaplar
Çeşitleri: Birçok türü vardır:
Kemiriciler (Rodentia) takımının Sincapgiller âilesinden bir memeli türü. Avrupa ve Kuzey Asya’nın ormanlarında yaşar. Yurdumuzda da vardır. Boyu 21 cm, kuyruğu 18 cm kadardır. Ağaçlarda
Sibirya ve Doğu Avrupa ormanlarında yaşayan uçar sincap (Sciuropterus russicus) gerçek mânâda kanatlara
Sincaplar gâyet zeki,
Timsahlar
Timsah, sıcak bölgelerdeki akarsularda yaşayan ,Timsahgiller ailesinden iri yapılı, kalın ve kabuksu derili sürüngen türlerinin genel adı. Uzaktan bakıldığında kertenkeleye benzerler. Vücutlarının üzeri, sert kemiksi plakalarla örtülüdür. Ön ayaklarında beşer, arka ayaklarında dörder parmak bulunur. Parmak araları tamamen veya kısmen perdelidir. Uzun, yandan basık kuyrukları suda kürek vazifesi görür. Güçlü dişlerle bezenmiş, çok kuvvetli çeneleri vardır. Yalnız üst çene açılır. Etli dil, alt damağa yapışıktır. Gözleri, burunları ve kulakları başlarının üst kısmında bulunur. Suda yüzerken rahatça etraflarını görür, işitir ve solunum yaparlar. Karada vücutlarını zor taşımalarına rağmen, suda çok iyi yüzerler. Gündüzleri dinlenir , çoğunlukla gece avlanırlar. Gözbebekleri dikey olduğundan gece de iyi görürler. Balık, kuş ve suya gelen memelilerle beslenirler. İnsanlara da saldıranları vardır. Avlarını güçlü çeneleri arasına sıkıştırıp suya çekerek boğarlar. Dişlerini avlarını parçalamada kullanırlar. Çiğnemeden parçalar halinde yutarlar. Sindirim için çakıl ve taş da yutarlar. Sonra dişlerinin arasındaki artıkları dışarı çıkarırlar. Taze etin sindirimi zor olduğu için bazı türler avlarını gömerek çürümelerini bekler.
Crocodilia takımı, Cretaceous döneminin sonlarında, yaklaşık 84 milyon yıl önce ortaya çıkmış iri sürüngenlerdir. Kuşlarınyaşayan en yakın akrabalarıdır. Kuşlar ve timsahlar,
Archosauria grubunun yaşayan son üyeleridir. Crocodilia takımı, 220 milyon yıl önce Triassic dönemde ortaya çıkmış olan ve Mesozoic dönemde çok çeşitli şekillere ayrılan
Crurotarsi grubunun üyelerindendir.
Crocodilia takımı, Cretaceous döneminin sonlarında, yaklaşık 84 milyon yıl önce ortaya çıkmış iri sürüngenlerdir. Kuşların
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)